Copyright 2010 hcilan.av.tr Tum Haklari Saklidir. Joomla,GNU/GPL lisansli ozgur bir yazilimdir. |
![]() |
![]() |
Avukat tutacak, dava açacak, dava ile ilgili harç ve masrafları karşılayacak ekonomik gücü olmayıp hakkını yargı yoluyla aramak isteyen kişilere sağlanan yardıma Adli Yardım (Eski tabiriyle Adli Müzaharet ) denmektedir. Adli yardım alan kişinin karşılayamadığı vekâlet ücreti, harç ve masraflar ilgili kurumlar tarafından karşılanmaktadır. Adli yardım kurumuyla, yoksulluğun hak aramaya engel olmaması amaçlanmıştır. Bu da sosyal devlet anlayışının bir sonucudur. Çünkü sosyal devlet her zaman güçsüzün yanında olmalıdır. Adli yardım halkımız tarafından pek anlaşılmış bir kavram değildir. Baroya başvurmakla ve baronun yaptığı araştırma sonunda verdiği adli yardım kararıyla bu işin bittiği sanılmaktadır. Aslında baro sadece avukat görevlendirmektedir. Burada baronun işi bitmektedir. Daha sonra, dava açılacak mahkemeye yazılacak dava dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmak gerekmektedir. Yetkili mahkeme öncelikle harç ve masrafların geçici olarak alınmamasına karar verir. Başvuranın adli yardıma muhtaç olup olmadığını araştırır. Bu araştırma sonucuna göre adli yardım kararının verir veya vermez. Adli yardımda, harç ve masraflardan geçici muafiyet vardır. Adli yardımdan yararlanan davayı kaybederse bu harç ve masrafları ödemek zorundadır. Böyle bir uygulamanın nedeni de davasında haklı olanının adli yardımdan yararlanmasını sağlamaktır. Yaptığım araştırmalar sonunda ve uygulamalardan edindiğim bilgilere göre Türk Hukukunda üç yasada adli yardım kurumu vardır. 1-Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) : Bu kanunun 150.maddesi adli yardımı hüküm altına almıştır. CMK 150.Maddenin 06/12/2006 Tarih ve 5560 sayılı kanunun 21.maddesiyle değiştirilmiş hali şöyledir: MADDE: 150: 1-Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir. 2-Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. 3- Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır. 4-Zorunlu müdafilikle ilgili diğer hususlar, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir Yasa burada zorunlu müdafilik kavramının getirmiştir. Maddedeki şartlar gerçekleştiğinde şüpheli veya sanıklara müdafi atama zorunluluğu vardır. Bu kurum ilgili makamlarca zaten uygulanmaktadır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun devam eden 151.152.153.154.155 ve 156.maddelerinde zorunlu müdafilik kurumunun uygulama usul ve yöntemleri hüküm altına alınmıştır. 2- Avukatlık kanunu: Bu kanunun 176.Maddesinde “ Adlî yardım, avukatlık ücretlerini ve diğer yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayanlara bu Kanunda yazılı avukatlık hizmetlerinin sağlanmasıdır.” Şeklinde ifadesini bulan Adli Yardım sadece avukat görevlendirilmesi şeklindedir.. Avukatlık Kanunu’nun devam eden 177.178.179.180 ve 181. Maddelerinde de usul ve yöntemleri hüküm altına almıştır. 3-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu: Bu kanunda Adli Yardım kanunun beşinci babında 465.madde ve 472.madde arasındaki maddelerde Müzahereti Adliye adı altında düzenlenmiştir. MADDE:465: Kendisiyle ailesini geçim açısından önemli sıkıntıya düşürmeksizin gerekli giderleri kısmen veya tamamen yerine getirme gücü olmayan kimselerle, hayır kurumları iddia ve savunmalarında veya icraya ve geçici koruma önlemelerine başvurmalarında haklı olduklarına dair delil gösterirlerse adli yardım alabilirler. Yabancıların adli yardım alabilmesi için karşılıklılık işleminin yürürlükte olduğunun ispatlanmasına bağlıdır. Kanunun 466. maddesinde adli yardım alanların nelerden bağışık tutulacağı belirtilmiştir. MADDE: 466: Adli yardım aşağıdaki konuları sağlar. 1-Yapılacak tüm yargılama giderlerinden geçici olarak bağışıklık, 2-Tanık ve bilirkişi giderlerinin devletçe avans olarak verilmesi, 3-Yargılama giderleri için güvenceden muaf tutulmak, 4-Yazılı bildirim ve ücret giderlerinin ödenme tarihinin ertelenmesi, 5-Davanın vekil ile izlenmesi gerektiği halde ücreti sonradan verilmek üzere vekil sağlanması, 6-İcra dairelerince alınan tüm harçların ertelenmesi ve zorunlu giderlerin avans olarak devletçe verilmesi, 7- Tüm pul, resimlerden geçici olarak bağışıklık, 8-Noterlerin düzenleyecekleri tüm belge ve örneklerin harç ve resimlerinden geçici olarak bağışıklık. Yasanın 467.Maddesi gereğince mahkeme uygun gördüğü kişiyi de vekil olarak atayabiliyor. Aslında vekil atama yani avukat görevlendirme işini Baro Adli Yardım Komisyonu Başkanlığı Avukatlık Yasası hükümlerine dayanarak yerine getirmektedir. Yasasının 468.Maddesinde adli yardım talebinde bulunanın dava giderlerini ödemeye gücü olup olmadığının mahkemece araştırılması hüküm altına almaktadır. Aslında aynı araştırma Adli Yardım Komisyonu Başkanlığınca da yapılmaktadır. Yapılan bu araştırma mahkemece yeterli görülmemektedir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanuna göre adli yardım davanın açılacağı mahkemeden yazılı ve sözlü olarak istenir. Gerekli araştırmalar yapılır ve 469.maddeye göre karar verilir. Bu karar kesindir ve bu karara karşı hiçbir yasa yoluna başvurulamaz. Adli yardım yargılama sırasında da istenebilir. Bu istem kabul edilirse önceden yapılmış olan giderleri kapsamaz. Yeni bir sebep ortaya çıktığında reddedilen yardım istemi tekrar edilebilir. Adli yardım isteminin esasen gerçekliği bulunmadığı ve sebebin ortadan kalktığı mahkemece anlaşılırsa adli yardımın kabulü hakkındaki karar ortadan kaldırılır. (HUMK Madde:470) Diğer tarafın davayı kaybetmesi durumunda adli yardım kararından dolayı alınamayan tüm tutar kararın uygulanmasında bununla davayı kaybeden taraftan her şeyden önce ve öncelikli olarak alınır. (HUMK Madde:471 ) Adli yardım alan kimse için belirlenen vekil kendi ücret ve giderini zararına karar verilmiş olan diğer taraftan doğrudan doğruya istemeye ve almaya yetkilidir. Yukarıdaki açıklamaları kısa toparlarsak; adli yardımdan yararlanmak isteyenler öncelikle ya bulundukları yer barosuna ya da baro temsilciliklerine başvuracaklar. Kendilerine bir avukat görevlendirilmesini isteyecekler. Bunun içinde birçok belge istenmektedir. Bu belgelerin adli yardım isteyen tarafından sağlanmalıdır. Avukat ataması yapıldıktan sonra avukatın yazacağı dilekçede mahkemeden adli yardım talebi istenecek ve dava ile ilgili olaylar açıklanacaktır. Mahkemede görevi gereği araştırma yapacak ve adli yardımın kabulüne veya reddine karar verecektir. Adli yardımın kabulüne karar verilirse adli yardımdan yararlanan dava harç ve masraflarından geçici olarak muaf tutulacaktır.
|
|||
Son Güncelleme: Cuma, 03 Aralık 2010 20:56 |